Eskiden Hadjin olarak bilinen Saimbeyli, Toros Dağları’nın kalbinde saklı bir yerdir ve Anadolu’nun Ermeni mirasının bir bölümünü yaşatır. Göksu Nehri kıyısındaki bu şehir; sedir ormanları, teraslı tarlalar ve sessiz anılarla çevrilidir – kilise kalıntıları, manastırlar ve Hadjin Kalesi unutulmayan zamanları anlatır. Burada bulutlarla yürünür, her taş tarihi bir tanık gibi konuşur.
Akustik izlenim: Sedirlerde rüzgâr, eski şapellerden dua sesleri ve Göksu'nun teraslar arasındaki nazik akışı.
Hadjin Kalesi krallık geçmişinin siluetini korur. Surp Asdvadzadzin Kilisesi bir harabe olsa da hâlâ inananların ezgisini taşır. Göksu Nehri teraslardan ve anılardan şiir gibi akar.
Saimbeyli sokakları çörek, kekik ve aile hikâyeleri kokar. Burada zaman yavaşça akar – ve köy sohbetlerinde tarih ile bugünün sesi birleşir.