Süreler: 5:34 ve 3:04
Serinhisar, Denizli’nin güneybatısında, Beşparmak Dağları eteklerinde yer alır ve “Leblebinin başkenti” olarak bilinir. Kavrulmuş nohutun onlarca çeşidi, ustaların elinde gece gündüz taze çıkar; sokaklara yayılan koku kenti tanımlar.
Kültür & Zanaat: Leblebinin yanı sıra Yatağan ustalarının demir işçiliği, ahşap işleri ve canlanan pazar kültürü dikkat çeker. Köylerde fırıncılık, bağ-bahçe işleri ve mevsimlik şenlikler yaşamın ritmini belirler.
Doğa & Coğrafya: Ovalar ile dağ yamaçlarının birleştiği konum sayesinde serin Kocapınar başta olmak üzere kaynak suları boldur. Yazın Kefe Yaylası gibi yüksek serinlik noktaları göçer-çoban kültürünün izlerini taşır.
İlk Leblebi Efsanesi: Yoksul bir çoban, ateşte nohutunu yakar; atmak yerine birini tadınca lezzeti keşfeder. Köylüler o günden sonra nohudu bilerek kavurur; Serinhisar’ın ünü böyle doğar. Hâlâ yeni mahsulden ilk taneyi ağza atarken dilek tutulur.
Kocapınar’ın Beyaz Geyiği: Her gece suya inen beyaz bir geyikten söz edilir. Onu görenin bir yıl bereket bulacağına inanılır. Kimileri, kaynağın koruyucu ruhunun bu kılığa büründüğünü söyler.
Karahöyük’ün Ateş Taşı: Toprağın altında saklı bir “ateş taşı” vardır; bulan kişi yokluk görmez. Bu yüzden çiftçiler sürümde çıkan küçük taşları bir kenara dizer, “doğru taş”ı bekler.
Yatağan’ın Şarkısı: Gece göğe savrulan kıvılcımlar arasında ince bir tını duyulur derler; sanki örs ve çekiç konuşur. Çıraklar, demirin sırrını duymak için usulca bir damla suyu kızgın yüzeye damlatır.
Kefe Yaylası’nın Sabahı: Şafakta çiğ’e yatan çoban, rüyasında atalarından cevap alır. Uyanınca çiy damlalarının çizdiği izlerde yolunu görür.
Kokunun Perdesi: Yalçın yazlarda leblebi dumanı kenti nazardan korur; koku perdesi kötülüğü dışarıda bırakır. Duman yükseliyorsa “şehir uyanıktır” denir.
ml>