Celsus Kütüphanesi, antik Efes kentinin en etkileyici yapılarından biridir. Görkemli cephesi, tarihi ve benzersiz atmosferiyle Roma döneminin Küçük Asya’daki mimari mücevheri olarak kabul edilir.
Kütüphane, MS 117 civarında Roma senatörü Tiberius Iulius Celsus Polemaeanus onuruna, oğlu Gaius Iulius Aquila tarafından inşa ettirilmiştir. Sadece bir kütüphane değil, aynı zamanda bir anıt mezar niteliğindedir – Celsus’un mezarı yapının altındaki bir lahitte yer almaktadır. Yaklaşık 12.000 parşömen ruloya ev sahipliği yapan yapı, Roma dışındaki en büyük antik kütüphanelerden biriydi.
Celsus Kütüphanesi, eğitimin, bilimin ve Roma uygarlığının ruhunu temsil eder. Girişteki dört heykel – Sophia (Bilgelik), Arete (Erdem), Ennoia (Akıl) ve Episteme (Bilgi) – antik dünyanın temel erdemlerini simgeler. Kütüphane hem bir öğrenme merkezi, hem de Celsus’a adanmış bir anıttı.
İki katlı cephesi; süslemeli sütunları, nişleri ve heykelleriyle Roma anıtsal mimarisinin en iyi korunmuş örneklerinden biridir. Özellikle dikkat çekici olan optik yanılsamadır: Orta sütunlar, dıştakilerden biraz daha büyüktür ve bu derinlik algısını artırır. İç kısımda parşömenler için duvar nişleri, ahşap zemin ve nemden korumak için çift duvar sistemi bulunmaktaydı.
Celsus Kütüphanesi, Efes antik kentinin tam kalbinde, Mermer Cadde üzerinde ve Büyük Tiyatro’ya oldukça yakındır. Sabah erken ya da gün batımı saatlerinde cephe, güneş ışığında altın rengine bürünür. Ziyaretçiler bu tarihi mekânda ince detayları fark etmek ve o sessiz ihtişamı hissetmek için mutlaka zaman ayırmalıdır.
>