Süreler: 3:46 ve 4:19
Bekilli, Denizli’nin kuzeydoğusunda, yüzyıllardır üzüm bağlarıyla tanınan küçük ama canlı bir ilçedir. Yaklaşık 7.000 nüfusu vardır ve verimli toprakları sayesinde bölgenin şarap kültürünün merkezlerinden biri kabul edilir.
Coğrafya & Tarım: Yumuşak tepeler bağcılığa elverişlidir. Üzümün yanı sıra buğday, incir ve zeytin de yetiştirilir. Geleneksel sulama yöntemleri ve küçük köyler ovaya karakter katar.
Tarih & Kültür: Arkeolojik izler, Bekilli’de çok eski yerleşimlerin olduğunu gösterir. Tarih boyunca kervan yollarının kesişme noktası olmuştur. Bugün en çok Bekilli Üzüm Festivali ile tanınır.
Yaşam & Atmosfer: Pazar yerleri, bağ bozumu ve samimi köy hayatı ilçeye özgün bir ruh kazandırır. Bekilli, turizm kalabalığından uzakta, otantik bir Türkiye deneyimi sunar.
Eski bir rivayete göre kurak bir dönemde koyunlarını otlatan bir çoban asasını toprağa vurunca yerden bir pınar fışkırmış. Bu su bağları yeşertmiş ve üzümün bereketini artırmış. Hâlâ bağ bozumu günlerinde sembolik olarak su ve üzüm aynı sofrada buluşturulur.
Bir başka efsane, Bekilli üzerinde parlayan gizemli bir yıldızdan bahseder. Bu yıldızın ışığı üzüm hasadının zamanını işaret eder. Parlaklığı ne kadar yoğunsa, o yılın ürününün o kadar bereketli olacağına inanılır.
Aşıklar Mahallesi ile ilgili en bilinen söylence genç bir çiftin hikâyesidir. Aileleri arasındaki düşmanlığa rağmen birbirlerine âşık olmuşlardı. Aileler evliliği engelleyince çift bir gece kaybolmuş. Kimi onların bağlara dönüştüğünü, kimi ise hâlâ tepelerde şarkı söylediklerini söyler.
Üzüm Festivali’nin ilk gecesiyle ilgili bir söylence de vardır. Halk, atalarının ruhlarının stantların arasında dolaştığına, şarabı tadıp topluluğu bereketlediğine inanır. Festivalde esen beklenmedik sıcak bir rüzgâr bu inancın işareti sayılır.
Kutlubey köyünde ise bir imamın geceleri elinde kandille dolaştığına dair söylentiler vardır. Onu gördüğünü söyleyenler, bunun yaklaşan ağır bir hasadın habercisi olduğuna inanır.