Görkemli Muş Ovası’na yerleşmiş, karlı zirveler ve binlerce yıllık tarih ile çevrili Muş; sessiz güzelliği ve köklü geleneğiyle öne çıkan bir şehirdir. Doğu Anadolu’nun kalbinde, bu topraklar ve insanları güç ve incelikle yoğrulmuş hikâyeler anlatır.
Bölgenin en eski yerleşimlerinden biri olan Muş; Urartu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin bir parçasıdır. Bu dönemlerin izleri Muş Kalesi’nde, eski Ermeni kilise kalıntılarında ve 1071’de Anadolu’nun kapısını Türklere açan Malazgirt Meydan Muharebesi’nin mirasında görülebilir.
Geniş yaylaları, ilkbaharda açan gelincik tarlaları ve adını taşıyan volkanın eteklerindeki sessiz Hamurpet Gölü ile Muş, el değmemiş doğanın cömertliğini sunar. Köylerde yüzyıllardır süregelen el sanatları yaşatılır, misafirperverliğin çay ikramı içten ve samimidir.