Kahramanmaraş, sıcak taşlarda uzanan bir dondurma lezzeti, baharat çarşılarında tarçın ve karanfilin kokusu, dağların derinliklerinden gelen efsanelerin fısıltısıdır. Bu şehir, tarihini bir ceket gibi taşır – cesur, gururlu ve Anadolu’nun doğusunda kök salmış. Toroslar’ın zirvesi ile ovanın kıyısında, hikâyelerin attığı bir kalp vardır; doğunun baharat kokusunda hâlâ yaşayan bir nabız.
Bu il sadece bir isimden ibaret değil – taşla rüzgârın, tekkelerin ezgileriyle kızgın güneşin yazdığı bir şiirdir. Destanların doğduğu bu topraklarda, bugün de yürekten gelen bir misafirperverlik seni karşılar.
Kahramanmaraş’ta mutlaka görülmesi gereken yerler:
Maraş Dondurması: Keçi sütü ve sakızla yapılan, efsaneleşmiş dayanıklı dondurma
Kahramanmaraş Müzesi: 70.000’den fazla arkeolojik esere ev sahipliği yapıyor
Ahir Dağı: Şehre ve ovanın sonsuzluğuna bakan yürüyüş rotaları
Kaleköy Kalesi: Şehrin üstünde, zamana meydan okuyan bir Orta Çağ yapısı
Şiir ve Edebiyat Evi: Şairler Şehri kimliğinin kalbinde bir kültür noktası
Bu ilin ilçeleri, tıpkı geçmişin bir şiiri gibi sırayla kendini anlatır:
Dulkadiroğlu: Eski çarşı dokusu ve geleneksel el sanatları sokakları
Onikişubat: Kampüsleri ve kültür merkezleriyle modern yaşamın merkezi
Andırın: Ormanlarla çevrili tepelerde köklü bir kırsal ruh
Çağlayancerit: Güneşle yıkanan meyve bahçeleri ve huzurlu vadiler
Ekinözü: İçmelerin ve yazlıkların olduğu serin bir durak
Elbistan: Ayçiçek tarlaları, geniş düzlükler ve tarihi derinlik
Göksun: Yeşilin ve suyun dostça dans ettiği bir nehir kasabası
Nurhak: Dağlarla çevrili sessizlik – doğaseverlerin inziva noktası
Pazarcık: Tekke kültürüyle yoğrulmuş hareketli pazar alanları
Türkoğlu: Güneyin sıcaklığıyla yoğrulmuş tarımsal üretim ve emek
Afşin: Kaplıcaları, antik izleri ve geniş vadisiyle sakin bir cennet